Benzin fiyatı tartışmaları, ülkemizdeki yakıt kullanımı gibi
konuları da inceleyince tartışılan ve iddia edilen gerçeklerle olan bitenin
birbirleriyle pek de uyuşmadığını gördüm.
Muhtemelen forumda da tartışma yaratacak istatistikleri
kendi yorumumla birlikte ekliyorum.
Aslında kişisel merakım, motosikletlerin kazaya karışma
oranlarıydı.
Ama eşeledikçe muhtemelen size de ilginç gelecek rakamlara
ulaştım.
Önce çok ilginç bir bilgi vereyim.
Hani bu yıl şu kadar motosiklet satıldı geçen yıl şu kadardı
gibi istatistikler verilir ya.
Peki kaç motosiklet trafikten çekiliyor biliyormusunuz?
Tüik 2005 yılından bu yana trafikten çekilen araç sayılarını
da vermiş.
Her yıl binlerce motosiklet trafikten çekiliyor.
Enteresan olan ise çekilen araç sayısının trafiğe giren araç
sayısıyla doğrusal bir orantısının bulunmaması ve 2005 yılından bu yana bu sayı
giderek artmış.
Geçtiğimiz yıl tam 55.157 motosiklet trafikten çekilmiş.
2005 yılında bu rakam
5.268
Motosiklet satışı artmamış aksine azalmış ve trafikten
çekilen araç sayısı bir hayli fazla.
2013 yılı tam bir dönüm noktası çünkü tam 120.482 motosiklet
trafikten çekilmiş.
Aynı yıl trafiğe kaydedilen araç sayısı 185.507
Bunun nedenlerinin araştırılması gerekiyor ama son birkaç
senedir artan sigorta ücretlerinin bundaki etkisinin bir hayli fazla olduğunu
anlamak için kahin olmaya gerek yok.
Bu trafikten çekme olayı sadece motosiklet için değil diğer
araçlar içinde geçerli.
KARAYOLU
Habire yol yapıp duruyoruz ya.
Türkiye’de kaç km yol olduğunu biliyormusunuz?
2015 yılı itibariyle 238.776 km yolumuz var.
Peki eskiden ne kadardı?
Türkiye’de en uzun yol 2003 yılında mevcutmuş.
Tam 428.415 km.
Yanlış okumadınız. 2003 yılında bugünden neredeyse 190.000km
fazla yolumuz varmış.,Ulem bunca yol nereye yapılıyor???
BENZİN Mİ MAZOT MU?
Ülkemizde 19.994.472 adet arç var.
Bu araçlardan 5.977.352 adedi benzinli.
4.358.751 araç LPG ile çalışıyor.
Mazotlu araç sayısı ise 9.576.896 adet.
İşin komik tarafı tam 81.473 aracın ne ile çalıştığı
bilinmiyor.
Ben demiyorum Tüik diyor.
Bu kadar mazot tüketimi milyonlarca dolarımızın petrole
gitmesi demek.
Türkiye yıllık mazot tüketimini ithal ettiği petrolden
karşılayamıyor. Bu nedenle ayrıca bir de mazot ithal etmek zorunda kalıyor.
İthal edilen petrolden ayrıştırılan benzin ise ihtiyacımız
olandan çok fazla.
Bu fazlalık benzini dışarıya ihraç ediyoruz.
Yine bir petrol ürünü olan Fuel oilde de durum aynı.
Ürettiğimiz fuel oili tüketemediğimiz için yurt dışına
satıyoruz.
Benzin sattığımız ülkelerden Yunanistan ve Mısır aklımda
kalmış.
Diğerleri için bilgim yok.
Bu konuyla ilgili birkaç yıl önce yazılmış bir makaleyi
paylaşalım.
KİMİN BU MOTOSİKLETLER VE EN ÇOK HANGİ MARKA SATIYOR?
Ülkemizde 2.938.364 adet motosiklet trafikte fink atıyor.
Bunlardan 15.813 adedi ticari.
18.000 motosiklet ise resmi.
Kalan 2.904.551 motosiklet ise özel araç olarak
kullanılıyor.
Peki ülkemizde en çok hangi marka tercih ediliyor.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en çok satan marka
Honda.
Geçen yıl Türkiye’de satılan 165.127 adet motosikletin
29.221 tanesini Honda satmış.
25.246 adet satışla Mondial ikinci sırada.
Üçüncü sırayı ise 19.583 adet satışla Kuba almış.
Vitesli motosiklet gurubunda en çok satan marka Kuba
Onu Mondial ve Honda takip ediyor.
Scooter gurubunda ise Honda’nın ezici bir üstünlüğü var.
Neredeyse diğer markaların toplamı kadar scooter satmış
Honda.
MOTOSİKLETLERİMİZ KAÇ MODEL?
Şu an trafikte 3 milyona yakın motosiklet olduğunu yazdık.
Peki bu trafikte gezen motosikletler kaç model?
Tüik verilerine göre şu an trafikte olan motosikletlerden
413.674 tanesi 2006 model.
Bir başka deyişle en çok bindiğimiz motosikletler 10
yaşında.
230binden biraz fazla 2012 ve yine aynı sayılarda 2005 model
motosikletler trafikte geziyor.
En az rastlanan motosiklet ise yaklaşık 12bin adetle 2002
modeller.
1966 yılından bu yana motosiklet satışlarında öyle müthiş
denilecek bir patlama yaşanmamış.
Satışlar nüfus artışına paralel bir seyir izlemiş.
Yani motosiklet sayısı artıyor ama bu ilgi artıyor anlamına
gelmiyor.
Ne trafik,ne ekonomiklik ve ne de pratiklik halkımızı
motosiklete yöneltmemiş.
Bu durum motosikletin sevdirilmesi konusunda yeterli
çalışmanın yapılmadığı anlamına geliyor.
Doğal olarak da bu durumda ülkemizde bir motosiklet
kültürünün gelişmesini beklemek hayalcilikten öte gidemiyor.
Satış rakamlarından bahsetmişken 2. eli unutmayalım.
Türkiye’de yılda yaklaşık 300bin motosiklet el değiştiriyor.
Tam ifade etmek gerekirse geçen yılın 2.el pazarı 310.520
adet.
TATSIZ KONULAR
Gelelim bu yazının asıl konusu olan trafik kazalarına.
Yukarıda ülkemizdeki yol uzunluğunun azaldığını yazmıştık.
Fakat bölünmüş yol uzunluğumuz artmış.
Bu durumun trafik kazalarını azaltacağı öngörülüyordu.
Fakat aksine hem kaza sayısını ve de hem de kazaya karışma
oranını arttırmış.
2002 yılında trafikte ki araçların kazaların toplam
taşıta oranı %50,8’iken 2015 yılında bu oran %65,6’ya çıkmış.
Rekoru 2011 yılında kırmışız.
Oran tam %76,4
Bu kazalardaki ölü sayımızın nüfusa oranı da artmış.
2002 yılında oran %0,06 iken 2015 yılında %0,09’a çıkmış.
(2002 yılı ölü sayımız 4093,
2015 ölü sayımız ise 7530)
Yaralanma oranımızda ise facia daha büyük.
2002 yılında olan kazalarda yaralananların nüfusa oranı
%1,68’iken 2015 yılında bu oran %3,86’ya çıkmış.
(2002 yaralı sayımız 116.412, 2015 yılı yaralı sayımız
304.421)
Şunu da ekleyelim.
2015 yılında kaza sayısı tam;
1.313.359
HANGİ ARAÇ DAHA ÇOK KAZA YAPIYOR?
Geçtiğimiz yıl meydana gelen 1,300bin küsür kazanın 290bin
civarı ölümlü ve yaralanmalı sonuçlanmış.
Bu kazaların neredeyse yarısını otomobiller yapmış.
Fakat tabi ki en çok araç sayısıda otomobillere ait.
Araçların trafikteki toplam sayısını yaptıkları kazaya
oranlarsak en yüksek oran otobüslere ait %3,2
İkinci sırada minibüsler var. Bunların oranı %2
Üçüncülük %1,9 ile kamyonların.
Görüldüğü üzre ağır araçların ölümlü ve yaralanmalı kaza
oranı oldukça yüksek.
Motosiklette bu oran %1,6
Yani iddia edildiği gibi motosiklete binmeyin ölürsünüz gibi
bir şey söz konusu değil.
Motosikletle ölme veya yaralanma ihtimaliniz otomobille
neredeyse aynı.
Otobüse binerseniz bu tehlike iki kattan fazla artıyor.
KADINLAR VE ERKEKLER
Herhalde hiç bitmeyen tartışma konusu kadınların araç
kullanması hususunda.
Erkeklerin neredeyse tamamı kadınların araç kullanmayı
bilmediği konusunda hem fikir.
Fakat hem kaza istatistikleri hem de sigorta şirketleri
bunun tam tersini söylüyorlar.
Kusur bakımından bir eşitlik var diyebiliriz.
Geçen yıl kaza yapan erkek sürücülerin %49’u kusurlu
bulunmuş.
Kaza yapan kadın sürücülerinin ise %47’si.
Yani oranlar birbirine yakın.
Fakat kaza yapma oranlarına gelince işler değişiyor.
Trafikte 20 milyon civarı erkek, 6 milyon civarında da kadın
sürücü dolaşıyor.
Geçen yıl ölümlü ve yaralanmalı kazaların %95’ini erkekler,
%5’ini de kadınlar yapmış.
Yani erkekler 275.500 ölüm ve yaralanmalı kaza yaparken
kadınlar 15.000 kaza yapmış.
Yani her 1000 erkek sürücünün 13,5 tanesi ölüm veya yaralanmaya sebep olurken
Her 1000 kadın sürücünün 3 tanesi bu tür kazalara karışıyor.
Kısaca erkekler kadınlardan neredeyse 5 kat daha yeteneksiz
ve tehlikeli.
2007 yılından bu yana istatistikler birbirine yakın.
Daha öncesini bulamadım.
CEZALAR UYGULAMALAR
Yukarıda okuduklarınızdan trafik durumumuzun feciliği
ortada. Peki bunu önlemenin ilk yollarından bir tanesi olan denetleme ne
durumda?
Geçtiğimiz yıl motosikletler için tek kontrol olan kask ya
da resmi adıyla koruyucu başlık ve gözlük kontrolü sonucu 74.427 ceza kesilmiş.
Bu rakam yaklaşık 3 milyon motosiklet kullanıcısının içinde
sadece 74bin tanesinin kask takmadığı anlamına mı geliyor yoksa yeterli
denetimin yapılmadığı anlamına mı?
Trafik kazalarının en önemli sebeplerinin başında hatalı
sollama,aşırı hız ve alkollü araç kullanımı geliyor.
Geçtiğimiz yıl 110.226 kişiye alkollü araç kullandığı için
ceza kesilmiş.
26 milyon ehliyetli sürücüden sadece 110bin tanesinin
alkollü araç kullandığına inanalım mı?
Yine aşırı hız cezası 518.408 adet.
Ne kadarda hız sevmeyen bir milletiz görüyormusunuz.
Peki aşırı hızdan ehliyeti alınan sürücü sayısı kaç
biliyormusunuz?
59
evet yanlış görmüyorsunuz sadece 59
KAZALAR NASIL OLUYOR?
Emniyet genel müdürlüğü sitesinde kaza istatistiklerini
yayınlıyor.
Şu an 2016 yılı eylül ayına kadar olan bilgiler mevcut.
Bu istatistiklere göre 2016 yılında meydana gelen ölümlü ve
yaralanmalı kazaların büyük çoğunluğu yandan çarpma şeklinde gerçekleşmiş.
Meydana gelen 139.776 ölüm ve yaralanmalı kazanın 41,143
adeti bu şekilde gerçekleşmiş.
24.261 yayaya çarpma
20.624 yoldan çıkma
14.721 arkadan çarpma
kazası gerçekleşmiş.
Bu kazaların 144.212 adedi sürücü kusurundan kaynaklanmış.
Bu kusurların 58.939 tanesi hızı ayarlayamamak.
18.712 tanesi ise kavşak geçiş önceliğine uymamak.
Yanlış manevra ve arkadan çarpma şeklinde de toplam 20
binden fazla kaza gerçekleşmiş.
2016 yılında en çok ölüm ve yaralanmayla sonuçlanan kaza
yapan araç 115.175 adet ile otomobil,
ikinci 34.510 adetle kamyonet ve üçüncü 33.915 adetle
motosiklet olmuş.
Enteresan bir memleketiz.
Tramvayla bile 46 kişiyi öldürmeyi başarmışız.
At arabasıyla 65 kişinin öldüğü ülkede normal deyip
geçiyoruz.
EN ÇOK HANGİ İLDEKİLER ÖLÜYOR?
2016 yılında en çok ölüm ve yaralanmalı kaza 1200 adetle
İstanbul’da meydana gelmiş.
2. sırada 1126 kaza ile Ankara var.
İzmir 997 kaza ile 3. sırayı almış.
Fakat en çok ölüm bu 3 ilimizden değil.
Bu konuda şampiyon Konya.
2016 yılında meydana gelen kazalarda Konya’da122
vatandaşımız hayatını kaybetmiş.
MOTOSİKLETLİ NEDEN ÖLÜYOR?
Evet şimdi dikkat edeceğimiz yere gelelim.
2015 yılında 43.027 adet ölümlü ve yaralanmalı motosiklet
kazası meydana gelmiş.
827 motosiklet sürücüsü ölmüş.
3611 adette motorlu bisiklet kazası olmuş ve bunların
sürücülerinden 68’i ölmüş.
Yani toplam 895 arkadaşımızı kaybetmişiz.
Şimdi dikkat!!!!!
Ölen arkadaşlarımızdan sadece 172 tanesi kask takmıyormuş.
Yani 723 arkadaşımız kaskları takılı olduğu halde
hayatlarını kaybetmişler.
Bu konuyu iyi düşünmeliyiz.
Görüldüğü gibi sadece kask takmak hayatımızı korumuyor.
Son olarak Avrupa ülkelerinin bulunduğu bir Türkiye
karşılaştırması tablosuyla mevzuyu bitirelim.
Tabloda çok ilginç bir şey göreceksiniz.
Almanya’da ölüm ve yaralanmalı kaza sayısı neredeyse
Türkiye’nin iki katı.
Fakat ölü sayısı yarımız kadar.
Üstelik otomobil başına düşen ölü sayısında onlardan tam 10
kat fazlayız.
Yine İtalya’nın kaza sayısı bizle yakın ama telafat
bizdekinin yarısı.
Buraya kadar bayılmadan geldiyseniz şimdi düşünme zamanı.
Nerede hata yapıyoruz?
Hakikaten araç kullanma konusunda milletçe yeteneksizmiyiz
de birbirimizi bu kadar çok öldürüyoruz?
Herkese kazasız belasız günler dilerim.
2016 verileri yayınlandığında benzer bir konu açılarak
bilgiler güncellenecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder